Radyoloji İhaleleri Neden Denetlenmiyor ?

26•06•2021

Radyoloji Tıbbın Gören Gözüdür
Radyolojide yapılacak bir hata; yanlış teşhis konulmasına, dolayısıyla da insan hayatının tehlikeye sokulmasına neden olabilir. Radyoloji birimleri, hastanelerin en önemli bölümlerindendir.

Taşerona Veriliyor Ama Denetlenmiyor

Günümüzde, hastanelerin asıl işi olmasına rağmen birçok devlet hastanesinin radyoloji birimlerinin ya bir kısmı ya da tamamı ihale yoluyla taşeron firmalara verilmiş durumda. Taşerona en çok verilen radyoloji bölümleri ise Bilgisayarlı Tomografi ( BT ) ve halk arasında EMAR olarak bilinen Manyetik Rezonans ( MR ) Görüntüleme.

Taşerona verilen radyoloji bölümlerinin büyük bir kısımı hizmet satın alma şeklinde veriliyor. Yani ihaleyi alan firma kendi makinelerini getiriyor ve ihalede belirtilen fiyat üzerinden çektiği film başına para alıyor. Ne kadar film çekerse o kadar para alıyor. İhaleyi, ihalede belirtilen cihazları getirip en düşük ücrete film çekmeyi kabul eden firma kazanıyor.

Sorun şu ki ihaleyi kazandıktan sonra bu firmalar etkin bir şekilde denetlenmiyor. Etkin bir denetleme mekanizması yok çünkü. Adeta her şey ihale kazanılana kadar düşünülmüş. Adeta ihaleden sonra ne olacağına kimse kafa yormamış. Bir firma ihaleyi kazandıktan sonra, kim kime dum duma !

Şüphesiz ki bu firmalar arasında gerçekten işini dürüst olarak yapan, hiçbir hileye başvurmadan namusuyla para kazanan birçok firma var. Ama bununla birlikte hileyle, hak etmediği paraları alıp, daha fazla para kazanmak uğruna insan hayatını dahi hiçe sayan firmalar da var. Bu herkesin bildiği ama bir türlü söylemediği bir gerçek. Yani klasik bir KRAL ÇIPLAK hikayesi. Hatta bu firmaların arasında çekilmeyen filmler için devletten para aldığı tespit edildiği için ceza yediği halde beş-altı ilde bulunan devlet hastanelerinin ihalesini tekrar kazanmış olan bile var.

Para Kazanmak Uğruna İnsan Hayatı Hiçe Sayılıyor

Radyolojide kullanılan görüntüleme cihazlarının belirli ayarları vardır. Röntgen, BT, MR,... tüm cihazların kendine özel ayarları olur. Bu ayarlar cihazın çekim süresini değiştirdiği gibi görüntü kalitesini de değiştirir. Her cihazın marka ve modeline göre kendi teknik servisi tarafından bu ayarlar standartlara uygun şekilde yapılır. Yetkili teknik servisler kolay kolay standartların dışına çıkmazlar. Cihazları kurup ayarlarını standartlara uygun şekilde yaptıktan sonra giderler.

Ama ülkemizde bir de kaçak olarak çalışan, resmiyette hiçbir kaydı olmadan bu cihazların ayarlarını değiştirmeyi bilen, yetkisiz teknik servisler var. İşte bazı gözünü para hırsı bürümüş taşeron firmalar bu tip kaçak servisleri getirip, cihazların ayarlarıyla oynatarak çekim sürelerini kısalttırıyorlar. Örneğin normalde 15 dakikada Beyin MR çeken bir cihaz, ayarları değiştirildikten sonra 5 dakikada Beyin MR çekmeye başlıyor. Çekim sürelerinin kısaltılmasıyla birlikte görüntü kalitesi de düşüyor.

Görüntü kalitesinin düşmesi demek, teşhisin zorlaşması ve eksik ya da yanlış teşhis koyulma ihtimalinin artması demektir. Çamur gibi çekilmiş bir filmde, doktor görmesi gereken şeyi fark edemeyip yanlış bir teşhis koyarak hastanın hayatının tehlikeye girmesine neden olabilir. Bir örnek vermek gerekirse; baş ağrısı şikayetiyle gelmiş bir hastanın beyninde olan bir tümör, filmde görülmediği için fark edilmeyerek ağrı kesici yazıp gönderilebilir. İlerleyen zamanda tümör fark edildiğinde tedavi için çok geç kalınmış olacaktır.

Taşeron firmalara verilmiş olan bazı yerlerde, günlük 30-40 hasta çekme kapasitesi olan cihazlarla 80-100 hasta, hatta bazan 120-130 hasta çekildiğini görüyoruz. Bu firmaların sihirli değnekleri olmadığına göre, hastaları da üst üste koyup çekemeyeceklerine göre, bu işte bir hile olduğunu anlamak çok da zor değil.

Hile Yapan Firmalar Nasıl Tespit Edilebilir ?

Hile yapan firmaların tespiti için Sağlık Bakanlığına bağlı, firmaların bulunduğu hastanelerle bağlantısı olmayan bir ekip oluşturulması yeterli. Bu ekip düzenli olarak firmaları denetlemeli. Bu tip tıbbi görüntüleme cihazlarında çekilen filmler PACS adı verilen sistemlerde kayıtlı tutulur zaten. Öyle üç beş günde de silinmez, birkaç yıl saklanır. Herhangi bir Radyolog Doktor çekilen filmlere bir bakışta standarda uygun çekilip çekilmediğini anlar. Hastane kayıtları incelendiğinde işi gerçekten bilen bir ekip, fazladan hasta ya da tetkik girilip girilmediğini şak diye bulur.

Bunlar yapılamıyor mu ? Devletin böyle bir ekip kurması çok mu zor ? O zaman radyoloji birimleri taşeron firmalara verilmesin. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı yedirilip, insanların hayatı tehlikeye atılmasın.

DİĞER HABERLER


Radyoloji İhaleleri Neden Denetlenmiyor ?